Nursevin

Nursevince Lezzetler Duyguları ile Kimdir

Daha önce bloğumun ilk yıllarından merhaba demiş ve kısaca kendim ve ailemden söz etmiştim. 
Bugün Nursevin'in biraz kişiliğinden bahsedeceğim. 
Sosyal medyada gördüğüm bu afiş beni tekrar eski günlere götürdü ve duygularımı yazmak istedim. 
Tatlı dilli olmayı çok isterdim . Fakat gülümseyebildiğim için çok mutluyum. 
Şüpheci kişiliğim vardır benim. Hemen ısınamam karşımdaki kişilere. Fakat arkadaş olarak fedakarlık benim adımdır.
Kurnaz olabilirim. İyi kalpli olmam , düşünmem kurnaz olmadığımın göstergesi değildir.  
Şimdi yazacaklarım kötü bir anıdan ibaret .Beni tanımanıza yardımcı olacağına inanıyorum.                 

17 Haziran 2015 günü hayatımda yaşadığım en nefret dolu gözlere şahit olduğum gündü.. Başını önünden kaldırıp sorduğum soruya yanıt vermeyen , 5 dk sonra ben yerime oturduğumda yanındaki değerli arkadaşıma NEFRET dolu gözler ve sözlerle haykırıyordu.
Ne yazık ki o gün kulaklarım sağır / gözlerim kör olsaydı da o nefreti görmeseydim. Oysa kulaklarım az duyar ve hafızamda çok güçlü değildir.Fakat maalesef ayrıntıları kaçırmam. Hemen arkadaş listemden çıkarttım ve bir süre bunu farketmedi bile yada bilerek öyle davrandı bilmiyorum. Usulca çekildim diyebiliriz. Ne olmuştu da 15 dk önce benimle sevincini paylaşan kadın 15 dk sonra böyle kinle bakabiliyordu. Bir ara uzaklaştığım ortamda arkamdan neler çevrilmişti. İşte hafızam maalesef bu konuda çok güçlü. Bulunduğum ortamda duygularımı gizleyemem .Bunu yakınlarım bilir. Ne oldu ki Nursevin diye sormazlar arkadaşım dediğim kişiler. Kendilerinin saklayabildiklerini benimde saklamamı bekler sürekli eleştirirler. Üzüntümün yerini Öfke alır. Dışa vurmaktır ,kalp kırıklığını içine atarak. Biraz merhamet , biraz sevgi, biraz minnettarlık duyguları ağır basanlar çıkar aralarından .-:) Birkaç ay sonra o nefret dolu gözler , içinde bulunduğunuz topluluk da size geçmiş olsun dileklerini iletir. Diğer arkadaşlarına verdiği hediyeden sana uzatır. Kabul etmem. Başkası alsın derim. Oturduğum yeri değiştiririm.Bir süre sonra yine eleştirilirim. Almalıymışım o hediyeyi ve o nefret dolu gözleri unutmalıymışım. Kahkahalarla dolu gülen yapmacık yüzleri . Sonra kenara çekip söylemeliymişim sen bu hediyeyi al ben bunu kabul edemem , arkadaşların yanında almak zorunda kaldım , fakat istemiyorum demeliymişim .Ona anlatmalıymışım. Toplum içinde belki fakat bundan dolayı arkadaşım değilsin artık.Yine rol, yine rol yapmalıymışım. yapamadığım roller için suçlanmaktan bıktığımı söylesem beni anlayanınız çıkar mı acaba içinizden ?Hani hırsızın hiç mi suçu yok .Bitirdiğim zaman dönüşü yok benim için. Hı hiç mi rol yapmıyorum dersem yalan olur. Kırıldığım bazen anında söylediğim , bazende hiç belli etmediğim duygularım var tabii. Fakat o insanların yüzünde nefret bakışlı gözleri görmediğim içindir. Rabbim herkesin gönlüne göre versin. Şairin dizelerinde söylediği gibi.
Bilmeyene sevmeyi öğretecek kadar büyük bir kalbim, gidene beddua edemeyen bir dilim var.Yüreğimi korkak büyütmedim. Kaybettiklerim ; dağıttığım servetimdir !Can YÜCEL
Yazım beni anlatıyor , benim karakterimi , ses tonumun dahi rengini eleştiren insanların , kendilerini de eleştirme zamanları olur umarım. 23.06.1962 doğumluyum ve hala bu yaşımda çıkarları için yaşayan insanları kabullenmek çok zoruma gidiyor.Boş ver diyemediğim için , aman sende diyemediğim için.Keşke ,keşke öfkemi dizginlemeğe duygularım yardımcı olsa.Devamı var..
Umarım .. Sevgi ve saygılarımla ,

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.

#buttons=(Accept !) #days=(20)

Our website uses cookies to enhance your experience. Learn More
Accept !